SELAMİ KAYTANCI 1971 Mezunumuz Eğitimci
İŞÇİ-İŞVEREN HAKLARI NASIL OLMALIDIR?
İŞÇİ-İŞVEREN HAKLARI NASIL OLMALIDIR?
Konya’dan sayın Şükrü ALÇIN soruyor:
SORU:
İslam’da işçi-işveren münasebetleri nasıldır?
İşverenin işçiye, işçinin işverene karşı ne gibi sorumlulukları vardır?
Hak aramak uğruna işi yavaşlatmak, grev yapmak uygun mudur?
CEVAP:
İslam’da işçi-işveren hakları teminat altına alınmıştır.
Emek olmasa sermaye, sermaye olmasa emek olmazdı.
İşçi işverene, işveren işçiye muhtaçtır.
Tarihte görülen toplu işçi isyanlarının sebebi, işçi-işveren arasında denge kurulamayışıdır.
Servet biriktirmek için her şeyi meşru sayan, çalışanların haklarını vermekte cimri davranan sistemler, iş hayatında yüzyıllardır devam eden reaksiyonların sebebidir.
İslamiyet; işçi-işveren hukukunu dengede tutmuş, iki tarafın da hakkını koruyan, birini diğerine tercih etmeyen hükümler getirmiştir.
Adil iş, adil ücret, adil mükellefiyet, İslam iktisadında önemli prensiplerdir.
İşverenin yükümlülüğü; işçiye gücünün yeteceği yükü yüklemek, işçiye zulmetmemek, ücretini tam ve zamanında ödemektir.
İşçinin hak ettiği verilmeden kazanılan haksız kazançtır.
Haksız kazanç İslam’da yasaklanmıştır.
Peygamberimizin;“İşçinin ücretini teri kurumadan veriniz” Hadis-i Şerifi bunu belirtmektedir.
İşçinin de sorumlulukları vardır. İşçi; işine ve işverene karşı dürüst davranmalıdır.
Hak arama veya başka sebeplerle işyerine ve işverene zarar verilmesi yasaktır.
İslam’ın ortaya attığı prensipler iç barışı hedef almıştır.
Toplumda işçi de işveren de önemli unsurlardır.
Emek sermayenin, sermaye emeğin tamamlayıcısıdır.
İslam’da ; İşçi işverenin kolu-kanadı, işveren işçinin koruyucusudur. İki taraf da birbirinin tamamlayıcısıdır.
İki tarafın birbirini kollaması İslam’ın emridir.
İslamiyet işçinin de, işverenin de haklarını teminat altına almıştır.
Hoşça kalınız.
23.08.2014