GAZİ MERT 1964 Mezunumuz Eğitimci Yazar

SURİYELİ TÜRKMENLER VE YÖRÜK TÜRKLERİN TÜRK TARİHİNDE YERİ…

 

Türkiye’mizin sınırlarını ihlal ettiği için düşürülen Rus uçağının yankıları Türk ve Dünya medyasında birinci gündem maddesi olarak konuşulmaya ve yazılmaya devam ediyor…

 

Rus uçakları Suriye’de bulunan Bayır Bucak Türkmenlerini ve sivil Suriye halkını bombalamaya devam ediyor…

 

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la Rusya Başbakanı Putin arasındaki restleşmeler de devam ediyor…

 

Türkiye’nin Deaş’tan petrol satın aldığını iddia eden Rusya başbakanı Putin’e karşılık Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Amerikan kaynaklarına dayanarak Rusya’nın Deaşla Petrol ticareti yaptığını belirtiyor…

 

Cumhurbaşkanı; “ Rusya’nın orada ne işi var?...Amarika’nın orada ne işi var?....Dünyanın orada ne işi var?...” diye soruyor…

 

Türk iş adamlarından 60 kişiyi toplama kamplarına süren, binlerce Türk iş adamına işkence eden, Türk mallarına ambargo uygulayan Rusya; Deaş’ı vuruyorum diye Suriyeli siviller ve Bayır Bucak Türkmenlerini vurmak suretiyle tarihte görülen Rus kalleşliğinin bir örneğini daha sergiliyorlar…

 

Türkiye’de yayımlanan Rus yanlısı gazeteler ise Rusya lehine yazılar yazmayla, manşetler atmaya, Türk hükümetini suçlamaya devam ediyorlar…

 

Türkiye Rusya ilişkileri adeta kopma noktasında…

 

Adeta Çarlık Rusya’sı ile Osmanlıların savaşı bu…

 

Şu anda Suriye’de kan gövdeyi götürüyor…

 

Rus uçakları Esed güçleriyle bir olmuş Bayır Bucak Türkmenlerini vuruyor…

 

Suriye’de Beşşar Esed yönetimine karşı kurulmuş bir Türkmen ordusu var…

 

Suriye’nin kuzeyindeki Türkmen köylerinde yaşayan Türkmenlerden yaklaşık 3 bin kişi silahlanarak 7 Ağustos 2012’de kurulan bu Türkmen ordusuna katılmışlar…

 

Albay Ebu Bekir Muhammed Abbas tarafından kurulan Türkmen ordusu, Esed güçleriyle ve Ruslarla Kahramanca çarpışıyorlar…

 

Türkmenler çatışmalarda Türkmen bölgelerini korumaya devam ediyor…

 

Halep’in kuzeyi, Bayır-Bucak, Golon gibi yerlerde çatışmalar devam ediyor…

 

Türkmen ordusu çatışmalar arasında yeni katılımlarla hızla büyümektedir.

 

Türkmen ordusunda 4 tugay bulunmaktadır. Fatih Sultan Mehmet, Sultan Abdülhamit, Nureddin Zengi ve Selim tugayları PKK’ya yakın olan Demokratik Birlik Partisi ( PYD ), Esed güçleri ve Ruslarla savaşmaktadırlar.

 

 Türk Milleti olarak değişik yüzyıllarda dünyanın her yerinde farklı yaşantılar sergilemiş yüce bir milletiz.

 

Gün gelmiş konar-göçer hayatı ile bir karış toprak edinmeden göçebe hayatı yaşamışız.

 

Gün gelmiş yerleşik düzende ünlü yerleşim yerleri; evler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, camiler yaptırmışız.

 

Gün gelmiş Yörük obaları olarak; Anadolu’nun ve dünyanın çeşitli yörelerinde, toprağa bağlanmadan göçebe olarak yaşamışız…

 

Göçebe olarak yaşayan Yörüklere aynı zamanda Türkmenler de denmiş…

 

 

 

Yörük; Anadolu ve Rumeli’de göçebe hayatı yaşayan Türk kabilelerine verilen genel isimdir.

 

 

 

Bugünkü sohbetimizin ağırlık noktası; Yörükler…

 

 

 

Önceki yazılarımın birinde belirttiğim gibi; Türkçe “yürümek” fiilinden türeyip, “yürüyen, sefere koşan çadır halkı” manalarına gelen Yörük kelimesi genel olarak “bir yerde durmayıp devamlı yer değiştiren göçebe halk” anlamında kullanılmaktadır.

 

 

 

Oğuz Türklerinde yaşamlarını toprağa bağlı olarak değil de göçebe olarak sürdüren Türkmen bölümlerine“Yörük” adı verilmişti.

 

 

 

Osmanlılar zamanında 16’ıcı yüzyılda konup-göçer olan Türkmenlere de“Yörük” adı verilmişti.

 

 

 

Yörüklerin “kışlak” ve “yaylak” adıyla iki ayrı barınakları bulunurdu.

 

 

 

Yazın hayvan sürüleriyle birlikte yaylalara çıkan Yörükler, kışın daha sıcak kıyıya yakın ovalara inerlerdi.

 

 

 

Kışlık ve yazlık yerlere gelen insanlara “Yörük Obası” denirdi.

 

 

 

Aynı soydan gelen oba halkına da “oymak” adı verilirdi.

 

 

 

Oymakların başında da oymak beyleri bulunurdu.

 

 

 

Oymak beyinin uygun göreceği günde ilkbaharda Yörük obaları hep birlikte yaylaya doğru yola çıkarlardı.

 

 

 

Yörükler deve yününden, koyun yününden, keçi kılından çadırlar, giyecekler, kilimler, çuvallar, çul-seccade-somat-heybeler dokurlardı.

 

 

 

Istar, kirmen(eğirtmeç), özeme, çıkrık, kıl çuval, ala çuval, çul, somat, cepken, darabulus... Yörükler tarafından sıkça kullanılan kelimelerdir.

 

 

 

Yörüklerde “çadır” ailenin evidir.

 

 

 

Türk menkıbelerine göre ilk çadırı yapan Türk handır.

 

 

 

Göktürklerin bir kısmı da keçe çadırlarda oturmuşlardı.

 

 

 

Çadır kelimesi Türkçe; “Çat” kökünden gelmektedir. Dokumadan yapılan, taşınabilen meskenlere “çadır” denilmektedir.

 

 

 

Oğuzlar buna “Çaşır” demişlerdi.

 

 

 

Kadınların dokuduğu çadırlar, orta direğin çevresindeki 5,7,9… direk üzerine kurulurdu.

 

 

 

Çadırda kapı, pencereler, baca, ocaklık, yataklık, kaplık gibi çeşitli odalar bulunurdu.

 

 

 

Çadır; direkler üzerine kurulur, direklerin çadırı taşımaları yanında başka görevleri de olurdu.

 

 

 

Bu direkler silah direği, mutfak direği, giysi direği gibi isimler verilirdi.

 

 

 

Osmanlılarda Yörükleri toprağa yerleştirmek için belli bir “iskan siyaseti” uygulanmış ve pek çok “oba” toprağa bağlanmıştı.

 

 

 

Bugün başta Kayseri, Niğde, Adana, İçel, Bursa, Maraş olmak üzere pek çok ilimizde Yörüklere rastlanmaktadır.

 

 

 

Yörükler; İçel Yörükleri, Bursa Yörükleri, Tekeli Yörükleri, Haruniye Yörükleri, Araç Yörükleri, Taraklı Yörükleri, Zile Yörükleri, Karaca Yörükleri, Nacaklı Yörükleri, Toraman Yörükleri, Nasırlı Yörükleri, Tacirli Yörükleri gibi adlarla anılmaktadır.

 

 

 

Anadolu’da sayıları çok az kalan Yörükler çok zengin bir folklor ve etnografya kaynağıdır.

 

 

 

İster Türkiye Cumhuriyeti densin, ister Türkî Cumhuriyetler densin, ister Yörük densin, İster Bayır-Bucak Türkmenleri densin bütün Türkler bir ordudur…

 

 

 

Birine yapılan saldırı hepsine birden yapılmış kabul edilecektir.

 

 

 

Bu böyle biline…

 

 

 

Hoşça kalınız.

02.12.2015