* İLETİŞİM NUMARALARI AYDIN KAYNARPINAR 05054830058ALİ BİLGİÇ 05055020621AHMET BAYAR 05357637429
* KÖTÜ NİYETLİ KİŞİLERİN MEZUNLARIMIZIN TELEFON NUMARALARINI ART NİYETLE KULLANDIKLARINI TESBİT ETTİK. BU NEDENLE NUMARALARI GİZLEDİK. ULAŞMAK İSTEDİĞİNİZ MEZUNLARIMIZIN TELEFON NUMARALARINI İLETİŞİM BÖLÜMÜNDEKİ TELEFONLARI ARAYARAK ULAŞABİLİRSİNİZ
  SEYFİ GÜNAÇTI 1971 MEZUNUMUZ EĞİTİMCİ YAZAR
Adana yollarında
  MUSTAFA VARLI 1963 MEZUNUMUZ E.HATAY İL MÜFTÜSÜ
HAYIRLI SABAHLAR
  AHMET BULUT 1970 MEZUNUMUZ EMEKLİ GAZİANTEP İL MÜFTÜSÜ
ŞEFKAT ABİDESİ ANALARIMIZ
  DR ALİ CAYMAZ 1990 Mezunumuz
İMAM-HATİP LER
  SELAMİ KAYTANCI 1971 Mezunumuz Eğitimci
Deve kuşu gibi olmak!..
  GAZİ MERT 1964 Mezunumuz Eğitimci Yazar
ANAMUR’DA BİR İLK: BILDIRCIN ÇİFTLİĞİM
  NİZAMETTİN DURAN 1975 Mezunumuz Eğitimci Yazar
Diyanet İşleri Eski Başkanı’nın Mahcubiyeti!
  MUSTAFA AKDAĞ
İmam-Hatipler Yeniden Parlıyor
  İBRAHİM SAY 1999 Mezunumuz
EKMEK ARASI LAHMACUNDAN THE İMAM?A
  ADEM ARMAĞAN 1975 Mezunumuz Şair/Yazar
 
 
Yeni web sitemizi nasıl buldunuz?
Çok iyi
İyi
Fena değil
Kötü

 
 

ADEM ARMAĞAN 1975 Mezunumuz Şair/Yazar

2017 YILI GERİDE KALDI; HATIRDA KALAN DİNLER ARASI SAVAŞ…

Yeni bir yıla girdik…
Hoş geldin 2018…
Geride bıraktığımız 2017 yılında neler oldu neler…
Dünya adeta Din savaşlarını yaşadı.
Bir yanda Müslümanlar, diğer yanda Müslüman karşıtları…
Dünyada nerede bir savaş varsa orada Müslüman kanı akıyor…
Batı dünyasının, Hristiyan ve Yahudi milletinin hazmedemediği Müslümanlık, toplumun disiplinini sağlayan ilahi bir kanundur. 
Yüce İslâm dini, son din gerçek dindir.
Tarihimiz içerisinde Müslümanlığın, seçkin ve etkin bir yeri vardır. 
Bayramlarda, kandillerde, cumalarda, teravihlerde insanlarımız yüz-yüze, göz-göze bir araya gelmenin kaynaşmanın heyecanını yaşamıştır. 
Çağlar, mevlid-mevlid, kandil-kandil bütünleşen Türk insanının din kardeşliği tezahürleri ile aydınlanmıştır.
Son asrın buhranı, insanları aynı inançta, aynı heyecanda birleştirememe başarısızlığıdır.
İnsan; aklı duyguları, kaprisleri olan bir varlıktır. 
Türk insanını savaşta ve barışta birleştiren fikir yüce islâm dinidir.
Din bir lüks değildir. 
Din hayatın içindedir. 
Yaşanan, davranışlarımıza ölçü olan, emir veren bir disiplindir. 
"Namaz insanı her türlü edepsizlik ve kötülüklerden men eder." Ayet-i Kerimesi bunun ifadesidir.
Yine: "Yalan söyleyen ve yalan (gibi kötülük) ile amel eden kimse (Oruç 
tutuyorum zannederek boşuna aç kalmasın! Onun yemeyi ve içmeyi bırakmasına Allah'ın fazla ihtiyacı yoktur." Hadis-i Şerifi de, ibadetlerin bir hikmetinin de insanın ahlâkını yüceltmek olduğunu teyit etmekledir.
Din, birlikleri oluşturan bir güçtür. 
Din birliği; insan topluluklarını millet haline getiren onu diri ve ayakta tutan en önemli kaynaktır. Hiç kimse bu disiplinin dışında değildir. 
Din, konuşurken, alışveriş ve görev yaparken, çalışırken, askerin, sivilin, işçinin, patronun, esnafın, tüccarın, amir ve memurun kısaca herkesin ruh enginliğinde duyması ve yaşaması gereken prensiplerdir.
Başka bir deyişle din, camide ve seccadede bırakılan bir konu değildir.
İşçiyi daha verimli,öğrenciyi daha çalışkan,halkı kanunlara karşı daha saygılı, piyasayı daha güvenli yapan faktörlerden biri de dindir.
Dine saygılı toplumda cinayet, karaborsa, kanunsuz fiyat artışı, adam kayırma, rüşvet, zimmet, kanunlara karşı isyan yoktur. 
Bunlar dîne karşı saygısı azalmış, toplumlarda kolayca filizlenen içtimai hastalıklardır.
Kötülükler ve suçlar; polisin, jandarmanın görmediği yerde işlenirler. 
Herkesin başına bir polis dikme İmkânı yoktur. 
Bu disiplin, kalplere yerleştirilen sorumluluk ve din şuuru ile kolayca sağlanır. Öyleyse din eğitimi ve disiplini, suçların önlenmesi bakımından kanunlara yardımcıdır.
İslâm dînî; Gerici, tutucu değil, itici bir güçtür. 
"İki gönü birbirine eşit olan aldanmıştır" diyen, çalışmayı ibadet sayan, hizmetçi ile efendiyi aynı sofraya oturtan, işçinin ücretinin teri kurumadan verilmesini emreden, fail hakkını hak sahibinin affına bırakan, toplumun içinde, ona yön veren, yücelten, yükselten bir dindir.
Dindar millet çalışkandır.
Fabrikasını kendisi kurar. Makinesini, ilacını, silâhını kendisi yapar. Madenini, petrolünü kendisi işletir. 
O halde gerçek din, gerçek Müslümanlık; aydınlıktır, ışıktır, yeniliktir, medeniyettir.
Din toplumu ayakta tutan sosyal bağdır. 
Tarihî zamanlar içerisinde okulun, yolun, ışığın girmediği yurt köşelerinde insanımız dinin bağlayıcı, düzen verici otoritesi ile ayakta kalabilmiştir.
Türk insanı, büyük çilelerden, tecrübelerden geçmiştir. 
Halkımız arasında hâlâ "yetim malı" dokunulmaz şeydir.
Başkasının ırzı kendi ırzımızdır. Başkasının malı "Kul hakkıdır" diye korunmuştur.
Tarih boyunca devletin himaye edici elini her zaman yanında göremeyen insanımız; Türklüğü'nü bu sayede koruyabilmiş, hayatını böylece sürdürebilmiştir.
Tarihimizde ölüyü soyan, güçsüze saldıran, devlet malını yağmalayan örnekler yoksa bunu da Müslümanlığa borçluyuz. 
Kul hakkını, Allah'ın engin affediciliğinin dışında bırakan prensip, tarihimizi maddeci ve yağmacı bir tarih olmaktan kurtarmıştır. 
Tarihimizde, insan insanın kurdu değildir. 
İslâmiyet'in güçsüzlere, kimsesizlere uzanan sosyal yardım ve dayanışma müesseseleri; sadece vatandaşları değil, en yakın akraba ve komşudan başlayarak bütün insanlığı kapsayan geniş kardeşlik müessesesini kurmuştur.
Müslümanlığın sosyal dayanışma ve yardım kurumları, zekât ve sadakadan ibaret değildir. 
Doğan her çocuk toplumun teminatı altındadır. 
Bu; Aidatsız, başvurmasız, karşılıksız toplu sigorta demektir. 
Böyle teminat ancak Müslümanlık'ta vardır.
İlaç bulamayan hastadan, açlıktan kıvranan yoksuldan en yakından başlayarak çevre-çevre bütün toplum sorumludur. ''Komşusu aç iken tok uyuyan bizden değildir," Hadis-i Şerifi bu konuda en güçlü prensibi koymuştur.
İslâmiyet'te ölçü madde değildir.
"Ferdi cemiyettin kurdu" yapan anlayış, ihtiyar dünyamızı çeşitli blok çıkar ve kavgalarının insafsız arenası yapmıştır. 
Vicdanları sarsan endişe, değer hükmü "madde" olan düşüncenin tahribatıdır. 
Ölçü madde olursa, evlat ana babayı menfaati olduğu müddetçe sever. 
Tüccar müşteriyi çıkarı olduğu için aldatır.
Asker cephede menfaati varsa savaşır. Böyle bir toplum: şerefli, mutlu bir toplum olamaz.
Toplum düzenimizi sağlayan, bizi millet yapan en önemli unsur da din’dir, kutsal iman varlığımızdır.
Müslümanlığa karşı olan milletler istemese de İslamiyet ilelebet payidar kalacaktır.
2018 yılının bütün dünyaya,özellikle ülkemize barış getirmesi dileklerimle…
Hoşça kalınız.

1.1.2018