* İLETİŞİM NUMARALARI AYDIN KAYNARPINAR 05054830058ALİ BİLGİÇ 05055020621AHMET BAYAR 05357637429
* KÖTÜ NİYETLİ KİŞİLERİN MEZUNLARIMIZIN TELEFON NUMARALARINI ART NİYETLE KULLANDIKLARINI TESBİT ETTİK. BU NEDENLE NUMARALARI GİZLEDİK. ULAŞMAK İSTEDİĞİNİZ MEZUNLARIMIZIN TELEFON NUMARALARINI İLETİŞİM BÖLÜMÜNDEKİ TELEFONLARI ARAYARAK ULAŞABİLİRSİNİZ
  SEYFİ GÜNAÇTI 1971 MEZUNUMUZ EĞİTİMCİ YAZAR
Adana yollarında
  MUSTAFA VARLI 1963 MEZUNUMUZ E.HATAY İL MÜFTÜSÜ
HAYIRLI SABAHLAR
  AHMET BULUT 1970 MEZUNUMUZ EMEKLİ GAZİANTEP İL MÜFTÜSÜ
ŞEFKAT ABİDESİ ANALARIMIZ
  DR ALİ CAYMAZ 1990 Mezunumuz
İMAM-HATİP LER
  SELAMİ KAYTANCI 1971 Mezunumuz Eğitimci
Deve kuşu gibi olmak!..
  GAZİ MERT 1964 Mezunumuz Eğitimci Yazar
ANAMUR’DA BİR İLK: BILDIRCIN ÇİFTLİĞİM
  NİZAMETTİN DURAN 1975 Mezunumuz Eğitimci Yazar
Diyanet İşleri Eski Başkanı’nın Mahcubiyeti!
  MUSTAFA AKDAĞ
İmam-Hatipler Yeniden Parlıyor
  İBRAHİM SAY 1999 Mezunumuz
EKMEK ARASI LAHMACUNDAN THE İMAM?A
  ADEM ARMAĞAN 1975 Mezunumuz Şair/Yazar
 
 
Yeni web sitemizi nasıl buldunuz?
Çok iyi
İyi
Fena değil
Kötü

 
 

70 yıldır konuşulan bir efsanenin belgesine ulaşıldı. Yasaklı dönemde, Kur'an sayfaları ambalaj yapılıp piyasaya sürülmüş.

Aksiyon Dergisi, bu haftaki kapak dosyasında 1930’larda kese kağıdı yapılmış tonlarca Kur’an-ı Kerim sayfasının bir örneğini yayınlıyor. Kese kağıdı olarak muhafaza edilmiş sayfada anne babaya itaati öğütleyen İsra suresinin 23. Ayetinden bir bölüm gözüküyor.

SAHAF BAYER'İN ARŞİVİNDEN ÇIKTI

Habere göre, yasaklı bir dönemin belgesi niteliğindeki sayfa Sahaf Lütfü Bayer’in arşivinden çıktı. Bayer’in eline birkaç yıl önce geçen evraktan takip edildiği kadarıyla da ‘kese kâğıdı’nın hikâyesi; 1937’de, İstanbul sur içinde başlıyor. Kur’an-ı Kerim Şehzade Abdülhamid’in hocalarından Osman Zeki Bey’in kurduğu Osmanbey Matbaası’nda basılmış. Tam baskı tarihi belli değil; ancak Harf Devrimi’nden kısa süre önce olduğu tahmin ediliyor. 1 Kasım 1928’de kabul edilen devrim kanununa göre, ‘eski harflerle’ kitap basmak ve satmak, daha önce basılmış eserleri piyasaya sürmek yasaktı. Aynı dayatma, Kur’an-ı Kerim için de geçerliydi.

MÜFTÜLÜĞE ŞİKAYET

‘Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun’un hükümsüz kıldığı kitaplar, uzun yıllar depolarda bekletildi. Tahminlere göre, Osmanbey Matbaası’nın sahibi Darüşşafaka Cemiyeti, 1937’de bu evrakın bir kısmını elden çıkarma kararı aldı. Kur’an’a reva görülen muameleye şahit olan halk ise durumu İstanbul Müftülüğü’ne şikâyet etti. Bunun üzerine 17 Aralık 1937’de İstanbul Müftüsü Fehmi Ülgener, Türk Okutma Kurumu’na başvurdu ve şu değerlendirmeyi yaptı: “Darüşşafaka’ya vakfedilmiş olan Osmanbey matbaasının öteden beri dini eserleri yapan ve basan bir matbaa olduğu cihetle Müslümanlar arasında bir mevkii hürmette görülen mezkûr matbaanın bu kere ambarlarında mevcut tonlarca Kuran-ı Kerim sahifelerini kise kâğıdı yapılmak üzere ufak bir bedel mukabilinde piyasaya satmış olması, birçok vatandaşlar tarafından esefle görülüp ve karşılanan bu kise kâğıtlarından bir numunesi ilişik olarak takdim kılınmıştır.”

KESE KAĞITÇI MİHRAN'DAN ÇIKIYOR

Bahsi geçen numune, İstanbul esnafından Azakzâde Tevfik’in kese kâğıtçı Mihran’dan aldığı kâğıtlardan. Azınlık mensubu olduğu kaydedilen Mihran, Kur’an sayfalarını ambalaj yapıp Beyazıt’ta piyasaya sürüyor. Bölge esnafından Tevfik Efendi de Mihran’ın müşterileri arasında. Muhtemelen parası ancak o kadarına yeten Azakzâde, kâğıtlardan 15 çuval alıyor. Bir tanesini, şikayet dilekçesiyle birlikte resmî makamlara teslim ediyor. Gerisine ne yaptığı ise meçhul.

Cihan